Definify.com
Definition 2024
Gerçek
gerçek
gerçek
See also: Gerçek
Turkish
Adjective
gerçek (comparative daha gerçek, superlative en gerçek)
Declension
predicative forms of gerçek
| present tense | ||||
|---|---|---|---|---|
| positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative |
|
| ben (I am) | gerçeğim | gerçek miyim? | gerçek değilim | gerçek değil miyim? |
| sen (you are) | gerçeksin | gerçek misin? | gerçek değilsin | gerçek değil misin? |
| o (he/she/it is) | gerçek / gerçektir | gerçek mi? | gerçek değil | gerçek değil mi? |
| biz (we are) | gerçeğiz | gerçek miyiz? | gerçek değiliz | gerçek değil miyiz? |
| siz (you are) | gerçeksiniz | gerçek misiniz? | gerçek değilsiniz | gerçek değil misiniz? |
| onlar (they are) | gerçek(ler) | gerçek(ler) mi? | gerçek değil(ler) | gerçek değiller mi? |
| past tense | ||||
| positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative |
|
| ben (I was) | gerçektim | gerçek miydim? | gerçek değildim | gerçek değil miydim? |
| sen (you were) | gerçektin | gerçek miydin? | gerçek değildin | gerçek değil miydin? |
| o (he/she/it was) | gerçekti | gerçek miydi? | gerçek değildi | gerçek değil miydi? |
| biz (we were) | gerçektik | gerçek miydik? | gerçek değildik | gerçek değil miydik? |
| siz (you were) | gerçektiniz | gerçek miydiniz? | gerçek değildiniz | gerçek değil miydiniz? |
| onlar (they were) | gerçektiler | gerçek miydiler? | gerçek değildi(ler) / değillerdi | gerçek değil miydiler? |
| indirect past | ||||
| positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative |
|
| ben (I was) | gerçekmişim | gerçek miymişim? | gerçek değilmişim | gerçek değil miymişim? |
| sen (you were) | gerçekmişsin | gerçek miymişsin? | gerçek değilmişsin | gerçek değil miymişsin? |
| o (he/she/it was) | gerçekmiş | gerçek miymiş? | gerçek değilmiş | gerçek değil miymiş? |
| biz (we were) | gerçekmişiz | gerçek miymişiz? | gerçek değilmişiz | gerçek değil miymişiz? |
| siz (you were) | gerçekmişsiniz | gerçek miymişsiniz? | gerçek değilmişsiniz | gerçek değil miymişsiniz? |
| onlar (they were) | gerçekmişler | gerçek miymişler? | gerçek değilmiş(ler) / değillermiş | gerçek değil miymişler? |
Synonyms
Derived terms
- gerçeklik
- gerçekçi
- gerçel
- gerçekleşmek
Adverb
gerçek
- for real
Derived terms
- gerçekten
Noun
gerçek
Declension
declension of gerçek
possessive forms of gerçek
| benim (my) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
|---|---|---|
| nominative (yalın) | gerçeğim | gerçeklerim |
| definite accusative (belirtme) | gerçeğimi | gerçeklerimi |
| dative (yönelme) | gerçeğime | gerçeklerime |
| locative (bulunma) | gerçeğimde | gerçeklerimde |
| ablative (çıkma) | gerçeğimden | gerçeklerimden |
| genitive (tamlayan) | gerçeğimin | gerçeklerimin |
| senin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | gerçeğin | gerçeklerin |
| definite accusative (belirtme) | gerçeğini | gerçeklerini |
| dative (yönelme) | gerçeğine | gerçeklerine |
| locative (bulunma) | gerçeğinde | gerçeklerinde |
| ablative (çıkma) | gerçeğinden | gerçeklerinden |
| genitive (tamlayan) | gerçeğinin | gerçeklerinin |
| onun (her/his/its) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | gerçeği | gerçekleri |
| definite accusative (belirtme) | gerçeğini | gerçeklerini |
| dative (yönelme) | gerçeğine | gerçeklerine |
| locative (bulunma) | gerçeğinde | gerçeklerinde |
| ablative (çıkma) | gerçeğinden | gerçeklerinden |
| genitive (tamlayan) | gerçeğinin | gerçeklerinin |
| bizim (our) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | gerçeğimiz | gerçeklerimiz |
| definite accusative (belirtme) | gerçeğimizi | gerçeklerimizi |
| dative (yönelme) | gerçeğimize | gerçeklerimize |
| locative (bulunma) | gerçeğimizde | gerçeklerimizde |
| ablative (çıkma) | gerçeğimizden | gerçeklerimizden |
| genitive (tamlayan) | gerçeğimizin | gerçeklerimizin |
| sizin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | gerçeğiniz | gerçekleriniz |
| definite accusative (belirtme) | gerçeğinizi | gerçeklerinizi |
| dative (yönelme) | gerçeğinize | gerçeklerinize |
| locative (bulunma) | gerçeğinizde | gerçeklerinizde |
| ablative (çıkma) | gerçeğinizden | gerçeklerinizden |
| genitive (tamlayan) | gerçeğinizin | gerçeklerinizin |
| onların (their) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | gerçekleri | gerçekleri |
| definite accusative (belirtme) | gerçeklerini | gerçeklerini |
| dative (yönelme) | gerçeklerine | gerçeklerine |
| locative (bulunma) | gerçeklerinde | gerçeklerinde |
| ablative (çıkma) | gerçeklerinden | gerçeklerinden |
| genitive (tamlayan) | gerçeklerinin | gerçeklerinin |
predicative forms of gerçek
| simple present | singular | plural |
|---|---|---|
| ben (I am) | gerçeğim | gerçeklerim* |
| sen (you are) | gerçeksin | gerçeklersin* |
| o (he/she/it is) | gerçek / gerçektir | gerçekler* / gerçeklerdir* |
| biz (we are) | gerçeğiz | gerçekleriz |
| siz (you are) | gerçeksiniz | gerçeklersiniz |
| onlar (they are) | gerçekler | gerçeklerdir |
| simple past | singular | plural |
| ben (I was) | gerçektim | gerçeklerdim* |
| sen (you were) | gerçektin | gerçeklerdin* |
| o (he/she/it was) | gerçekti | gerçeklerdi* |
| biz (we were) | gerçektik | gerçeklerdik |
| siz (you were) | gerçektiniz | gerçeklerdiniz |
| onlar (they were) | gerçektiler | gerçeklerdi |
| indirect / unwitnessed past | singular | plural |
| ben (I was) | gerçekmişim | gerçeklermişim* |
| sen (you were) | gerçekmişsin | gerçeklermişsin* |
| o (he/she/it was) | gerçekmiş | gerçeklermiş* |
| biz (we were) | gerçekmişiz | gerçeklermişiz |
| siz (you were) | gerçekmişsiniz | gerçeklermişsiniz |
| onlar (they were) | gerçekmişler | gerçeklermiş |
| *Not used, but perhaps rarely - chiefly grammatical formations.
Note: Plural forms are not used with adjectives. | ||
Derived terms
- gerçeküstü
References
- ↑ Starostin, Sergei; Dybo, Anna; Mudrak, Oleg (2003), “*gẹr-tü”, in Etymological dictionary of the Altaic languages (Handbuch der Orientalistik; VIII.8), Leiden, New York, Köln: E.J. Brill