Definify.com
Definition 2025
fındık
fındık
Turkish
Noun
fındık (definite accusative fındığı, plural fındıklar)
Related terms
Declension
declension of fındık
possessive forms of fındık
| benim (my) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
|---|---|---|
| nominative (yalın) | fındığım | fındıklarım |
| definite accusative (belirtme) | fındığımı | fındıklarımı |
| dative (yönelme) | fındığıma | fındıklarıma |
| locative (bulunma) | fındığımda | fındıklarımda |
| ablative (çıkma) | fındığımdan | fındıklarımdan |
| genitive (tamlayan) | fındığımın | fındıklarımın |
| senin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | fındığın | fındıkların |
| definite accusative (belirtme) | fındığını | fındıklarını |
| dative (yönelme) | fındığına | fındıklarına |
| locative (bulunma) | fındığında | fındıklarında |
| ablative (çıkma) | fındığından | fındıklarından |
| genitive (tamlayan) | fındığının | fındıklarının |
| onun (her/his/its) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | fındığı | fındıkları |
| definite accusative (belirtme) | fındığını | fındıklarını |
| dative (yönelme) | fındığına | fındıklarına |
| locative (bulunma) | fındığında | fındıklarında |
| ablative (çıkma) | fındığından | fındıklarından |
| genitive (tamlayan) | fındığının | fındıklarının |
| bizim (our) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | fındığımız | fındıklarımız |
| definite accusative (belirtme) | fındığımızı | fındıklarımızı |
| dative (yönelme) | fındığımıza | fındıklarımıza |
| locative (bulunma) | fındığımızda | fındıklarımızda |
| ablative (çıkma) | fındığımızdan | fındıklarımızdan |
| genitive (tamlayan) | fındığımızın | fındıklarımızın |
| sizin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | fındığınız | fındıklarınız |
| definite accusative (belirtme) | fındığınızı | fındıklarınızı |
| dative (yönelme) | fındığınıza | fındıklarınıza |
| locative (bulunma) | fındığınızda | fındıklarınızda |
| ablative (çıkma) | fındığınızdan | fındıklarınızdan |
| genitive (tamlayan) | fındığınızın | fındıklarınızın |
| onların (their) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | fındıkları | fındıkları |
| definite accusative (belirtme) | fındıklarını | fındıklarını |
| dative (yönelme) | fındıklarına | fındıklarına |
| locative (bulunma) | fındıklarında | fındıklarında |
| ablative (çıkma) | fındıklarından | fındıklarından |
| genitive (tamlayan) | fındıklarının | fındıklarının |
predicative forms of fındık
| simple present | singular | plural |
|---|---|---|
| ben (I am) | fındığım | fındıklarım* |
| sen (you are) | fındıksın | fındıklarsın* |
| o (he/she/it is) | fındık / fındıkdır | fındıklar* / fındıklardır* |
| biz (we are) | fındığız | fındıklarız |
| siz (you are) | fındıksınız | fındıklarsınız |
| onlar (they are) | fındıklar | fındıklardır |
| simple past | singular | plural |
| ben (I was) | fındıkdım | fındıklardım* |
| sen (you were) | fındıkdın | fındıklardın* |
| o (he/she/it was) | fındıkdı | fındıklardı* |
| biz (we were) | fındıkdık | fındıklardık |
| siz (you were) | fındıkdınız | fındıklardınız |
| onlar (they were) | fındıkdılar | fındıklardı |
| indirect / unwitnessed past | singular | plural |
| ben (I was) | fındıkmışım | fındıklarmışım* |
| sen (you were) | fındıkmışsın | fındıklarmışsın* |
| o (he/she/it was) | fındıkmış | fındıklarmış* |
| biz (we were) | fındıkmışız | fındıklarmışız |
| siz (you were) | fındıkmışsınız | fındıklarmışsınız |
| onlar (they were) | fındıkmışlar | fındıklarmış |
| *Not used, but perhaps rarely - chiefly grammatical formations.
Note: Plural forms are not used with adjectives. | ||